Metropolis Kazıları 2021
- Metropolis Kazıları 2023
- Metropolis Kazıları 2022
- Metropolis Kazıları 2021
- Metropolis Kazıları 2020
- Metropolis Kazıları 2019
- Metropolis Kazıları 2018
- Metropolis Kazıları 2017
- Metropolis Kazıları 2016
- Metropolis Kazıları 2015
- Metropolis Kazıları 2014
- Metropolis Kazıları 2013
- Metropolis Kazıları 2012
- Metropolis Kazıları 2011
- Metropolis Kazıları 2010
- Metropolis Kazıları 2009
Metropolis Kazıları 2021
Sabancı Vakfı tarafından desteklenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izin ve katkılarıyla devam eden Metropolis Antik Kenti kazı çalışmaları, 2021 yılını da yine birbirinden kıymetli keşifler ve yeni projelerle tamamlıyor.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serdar Aybek başkanlığında sürdürülen 2021 yılı kazı çalışmalarında önemli keşiflerde bulunuldu. Kente ait su yapıları ve kilise gibi kamusal ve dini alanların araştırılmasına devam edilen bu yıl sonunda meydan ya da agora olduğu düşünülen bir büyük bir kamusal alan ortaya çıkarılırken, 25 yıldan sonra ilk kez ortaya çıkan etkileyici yeni mozaikli yapı ve çok sayıda küçük esere ulaşıldı. Ayrıca kazı çalışmalarıyla birlikte bu yıl, Roma Dönemi’nde üretilen zeytinyağı ve cam bardakların yeniden üretimine yönelik deneysel arkeoloji çalışmaları da tamamlandı.
“Ana Tanrıça Kenti” olarak bilinen Metropolis’in Roma Dönemi genişleme hattında, bu yılki çalışmalarda ortaya çıkarılan alanının büyük bir kamusal yapıya ait olduğu düşünülüyor. Agora ya da meydan olduğu tahmin edilen alan, mermerden inşa edilmiş olup ortası taş döşeli bir avluya sahip. Henüz küçük bir kısmı ortaya çıkan yapıda, heykel kaideleri ile birlikte bir kadın heykeli ve bir komutan heykeli parçasının bulunması burada Metropolis için önem taşıyan kişilerin heykeller ile onurlandırıldıklarını da gösteriyor. Son derece dikkat çekici özelliklere sahip bu büyük kamusal yapının tamamen ortaya çıkarılmasının bilimsel sonuçların yanında kentin tanıtımı anlamında da büyük katkı sağlaması bekleniyor.
2021 yılının bir başka önemli konusu ise Araplıtepe Kilisesi’nde ilk sistemli çalışmaların başlaması oldu. Metropolis’in son dönemlerinde bölgenin önemli dini merkezlerinden biri olduğunu gösteren ve bugüne kadar kapsamlı bir şekilde araştırılmayan Araplıtepe mevkiindeki Geç Roma Dönemi kilisesinin olduğu alanda, kilise öncesinde bir Helenistik yapı hatta bir tapınak olduğuna dair mimari izler bulundu.